23 Nisan 2014 Çarşamba

Raporlar

Apollon

Hikayede kullanılan dil gerçekten okuyucu kendine çekiyor.Her cümle öykünün akıcılığıyla birlikte okuyucuyu da beraberinde sürüklüyor.Anlatıcı öykünün kadın kahramanı...Öyküde kendisiyle çatışması var aslında.Aşık olduğu reklamcı için kendisini bir yalanın içine sürüklüyor.Mesleği muhasebeciyken reklamcı olarak kendini tanıtıyor,iş yerini sallıyor.Belki de bu hayatında sahip olmak istediği meslekte olabilir.Hikayenin bitişi öyküde ki en ilginç tarafı bence.Aşık olduğu adam gay çıkıyor ve bunun üzerine kadın kahraman gerçek hayatına dönüş yapıyor.Hikayeyi ülkede tabu olan bir duruma bağlayarak çıkması hikayenin dikkat çekiciliği açısından önemli.

Mola

Yazar öyküyü yazarken geçmiş ile günümüz arasında kalarak yazmış.Bunu yazarken de karakterlerin geçmişte ne yaşadıklarını,ne düşündüklerini okuyucuya anlatmaya çalışıyor.Ana örgü Elif'in şu an ki durumuyla,çocukluğu arasında.Annesinin onu terk edişinin aynısı o da kendi kızına yapıyor.Mekan ve zaman  için belirgin bir şey yok.Ama anlatılan olaylar mola yeri ve Elif'in çocukluğunu geçirdiği ev.

Mavi

Hayatta renklerin çok büyük bir yer tuttuğunu biliyordu  ama bir rengin hayatını bu kadar çok etkileyeceğini hiç düşünmemişti Şevki Bey.Şöyle geriye dönüp baktığında hayatının her kritik evresinde mavi renginin olduğunu gördü.Şevki Bey çocukluğunda renkleri yeni yeni keşfetmeye başladığında kendine göre renk ayrımına girmeye başlamıştı.Mavi onun için hep ayrı bir taraftaydı,o renk onu hep başka taraflara çekiyordu.Buna bağlı olarak,hediyelerin anlamını ve amacını kavradığı yaşa geldiğinde ona alınan ilk oyuncak mavi bir arabaydı.Hayatının en mutlu olduğu anlardan biriydi mavi arabaya gördüğü an.Bu araba onun her anında yer olmaya başladı.Sıkıntılı bir ana denk geldiğinde,kafası karıştığında mavi renkli arabasını eline alıp gözlerini kapattığında birden ufku açılıyor,hayata tekrar dönüyordu.Maviye olan inancı her gün daha da artıyordu.20'li yaşlara  geldiğinde üniversite çağında maviye olan bağlılığı daha da artmaya başlamıştı.Soğuk bir kış gününde her zaman ki gibi zor şartlarda okula geliyordu ve her zaman ki okula geç kalmıştı.Sınıfa doğru koşarken,merdivenleri hızlı hızlı çıkıyordu.Tam son merdivenlerinden dönerken hızlı bir şekilde bir hanımefendi ile çarpıştı ve elinde ki bütün kitaplar ve notlar dağıldı.Tüm suç Şevki Bey'de olduğundan karşısında ki hanımefendiden defalarca özür diliyordu,ta ki kafasını kaldırıp hanımefendinin yüzünü görene kadar...Yüzünü ve güzelliğini fark ettikten sonra özür dileyemedi çünkü dili tutulmuş,ağzında ki kelimeleri sıraya koyamıyordu.Büyülenmişti adeta...Karşısında ki hanımefendi masmavi bir kazak ve adeta güneş gibi parlayan yüzeyle ortamı aydınlatıyordu.Şevki Bey tutulmuştu adeta,kendini toparladı ve tekrardan özür diledi.Çarpıştığı hanımefendi güldü o da özür diledi ve hızlıca oradan uzaklaştı o da dersine yetişmeye çalışıyordu.Mavi gene karşısına çıkmıştı.Farklı bir bedende hayatını tekrardan etkiliyordu.Şevki Bey geçen günlerde çarpıştığı hanımefendinin adını öğrendi ve onunla tanıştı.Arkadaşlarını ilerletip,güzel bir flört dönemine girdiler.

Şevki Bey ve Müjgan Hanım!ın evlilik fikirleri oluşmaya başlamıştı gizliden gizliye.Çok güzel ilerleyen ilişkileri ve hayatlarını güzelce devam ettirecek güzel paralar kazanıyorlardı.Şevki Bey'in evlilik teklifinde de  mavi karşısına çıkmıştı.Müjgan Hanım ilerleyen ilişkilerinde artık Şevki Bey'den bir evlilik teklifi bekliyordu.Şevki Bey bunun farkındaydı ama henüz kendini buna hazırlayamamıştı.Bir ay sonra Şevki Bey Müjgan Hanım'ı arkadaşları tarafından önerilen çok şık ve bir o kadar leziz bir balık restaurantına götürdü.Mekana girer girmez dikkat çeken ilk şey sandalyelerden,örtülere,duvardan bardaklara kadar her şey maviydi.Şevki Bey görür görmez tekrardan şoke olmuştu.Bugün Müjgan Hanım'a evlilik teklifi edecekti ve bunu sadece yakın arkadaşları biliyordu.Zaten bugün evden çıkarken Şevki Bey'i arkadaşları hazırlamıştı.Yemekler yavaş yavaş yenirken artık o anın geldiğini anladı ve Şevki Bey evlilik teklifi için yüzüğü ceketinin cebinden çıkardı.Yüzüğü çıkardı ve birde ne görsün yüzük kabı da mavi...Bunu arkadaşlarının hazırladığını yüzde yüz biliyordu,maviye olan inancını.Yüzük ceket cebinden çıktı,kap açıldı büyülü sözler Şevki Bey'in ağzından döküldü Müjgan Hanım'ın ''Evet'' demesi ile birlikte gece arkadaşlarının hazırladığı masmavi havai fişekleri ile mutlu sonla bitti.



Evlilik mükemmel şekilde ilerliyordu yıllara bakmadan.Evin,evliliğin bir güzelliğe ihtiyacı vardı.Çok geçmeden o haberde geldi mükemmel ilişkilerinde.Müjgan Hanım hamileydi.Dünyalar Şevki Bey'in olmuştu.Günler ilerliyor,her geçen gün Müjgan Hanım'ın karnı daha da büyüyor ve çocuk heyecanı daha da artıyordu.İkisininde ortak kararı üzerine çocuğun cinsiyeti doğduğu ana kadar öğrenilmeyecekti,böyle istiyorlardı.Ve sonunda o gün geldi...Apar topar hastahaneye gidildi ve hemen Müjgan Hanım doğumhaneye alındı.Ameliyatta bazı sorunlar, komplikasyonlar meydana geldi,Müjgan Hanım'ın kalbi durdu ve malesef tekrardan çalıştırılamadı.Çocuk doğdu,hemşireler tarafından çocuğa maviler giydirildi.Çocuk erkekti.Doktorlar dışarı çıktı ve olan biten Şevki Bey'e anlatıldı.Dünyası kararmıştı Şevki Bey'in ne yapacağını bilmiyordu.Bu sefer ''Mavi'' ona bir can verip bir can almıştı...